Her geçen gün artan su pH ları nedeniyle atılan ilaçların çalışma oranı düşmektedir. En iyi ilaçları bozdular, ilaçlar eskisi gibi çalışmıyor gibi ibareler çok doğru değildir. Bu olayda böceklerde, mantarlarda, akarlarda ve hatta yabancı otlarda direnç gelişmesi de göz ardı edilemeyecek bir nedendir. Ama ilaçların çalışmamasının en önemli nedenlerinden biri ilaçlama suyunun pH'sının yüksek olmasıdır. Yüksek pH da atılan ilaçlar bitki tarafından emilmez, yaprak ve meyve yüzeyini kaplamaz ve akar gider. Her geçen gün pH düşürücülerin önemi ve çok gibi görünen maliyeti ön plana çıkmaktadır. En ucuzundan da olsa, en basitinden de olsa pH düşürücü kullanmak atılan ilaçların etkinliğini ve çalışma süresini artırmaktadır. Çok gibi görünen maliyetler uzun dönemde hem ilaçtan, hem de işçilikten kar sağlamaktadır. 7-8 ilaç karışımına elverişli pH düşürücü karışım ajanları sayesinde çoklu ilaç karışımları dahi zararsız şekilde yapılabilmektedir.
pH düşürücüler asidik özellikte, sıvı veya toz formlarda, çözündüğü sıvının pHsını düşürme amaçlı bileşenlerdir. Genelde fosforik asit ve karboksilik asit karışımları olarak bilinirler.
İlaçlama suyunun pH'ı, bitki koruma ürünlerinin etkinliği, çözünürlüğü ve kararlılığı açısından büyük önem taşır. Doğru pH aralığında olmayan su, kullanılan pestisit, herbisit veya fungisitlerin etkinliğini azaltabilir ya da tamamen ortadan kaldırabilir. İşte pH'ın ilaçlama suyundaki öneminin bazı temel nedenleri:
1. Kimyasal stabilite: Birçok pestisit, herbisit ve fungisit pH'ı 5.5 ile 6.5 arasında olan sularda daha uzun süre kararlı kalır. Yüksek pH seviyeleri (alkali su) aktif maddelerin hızla parçalanmasına ve etkinliğin düşmesine neden olabilir.
2. Karışabilirlik ve çözünürlük: İlaçlama suyunun pH'ı, özellikle karışım halinde kullanılan ürünlerin çözünürlüğünü ve uyumluluğunu etkiler. Yanlış pH seviyeleri, çökelmeye ve homojen karışımın bozulmasına neden olabilir.
3. Bitki zararı riski: Çok düşük veya çok yüksek pH değerleri bitkilerde fitotoksisiteye (bitkiye zarar verme) yol açabilir. Bu da yaprak yanıklarına ve ürün kayıplarına neden olabilir.
4. Aktif maddelerin etkisi: Bazı pestisitler ve fungisitler, ideal pH aralığında daha etkili olur. Örneğin, yüksek pH'lı suyla uygulanan bazı maddeler hızla hidrolize olabilir ve etkinliğini yitirebilir.
5. Sürfaktan ve adjuvan etkisi: İlaçlama sırasında kullanılan bazı yardımcı maddeler (adjuvanlar), suyun pH'ını düzenleyerek ürünün yapraklara daha iyi tutunmasını sağlar ve etkinliğini artırır.
Bu nedenlerle, ilaçlama suyunun pH'ının ideal aralıkta olması, ürünün etkinliği ve bitki sağlığı açısından kritik bir rol oynar.
Yani bir zararlının kesin çözüm ilacı diye araştırmak, ilaçları bozdular diyip suçlamak yerine, ideal pH derecesinde bir ilaçlama suyuyla ilaçlama yapmanız gerekir. En etkili ilaç diye bişey yoktur, ideal zamanda, ideal koşullarda atılan ilaç vardır.
Comments